URLALI KADIN GİRİŞİMCİYE ORGANİK TARIMDA ULUSLARARASI ÖDÜL

ARL 17   2015   Yazar Deniz YILDIRIM
İzmir'de babasının zeytinlik kurma hayalini aldığı eğitimle birleştiren kadın girişimci Pelin Omuroğlu Balcıoğlu, 1998 yılında ilk zeytin fidanını dikerek başladığı yolculukta hem Türkiye'nin organik tarımdaki öncüleri arasında yer aldı hem de organik zeytinyağında dünyanın en iyileri arasına girmeyi başardı.

Urla ilçesine bağlı Yağcılar köyünde Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği'ni işleten Pelin Omuroğlu Balcıoğlu, çocukluğundan bu yana toprağa bağlı büyüdüğünü ancak açık havada çalışabileceğine karar vererek eğitimini ziraat alanında yaptığını söyledi.  Yurt dışında organik tarımla ilgili eğitim ve araştırmaları sonrası 1998 yılında Urla'da ilk zeytin fidanını diktiklerini, zaman içinde parsel parsel arazi satın alıp çiftlik kurduklarını ve 12 bin ağaca ulaştıklarını anlatan Balcıoğlu, zeytinin tam verimli olması için dikiminin üzerinden 10 yıl geçmesi gerektiğini, bu süreçte zeytin işini enine boyuna öğrenme fırsatı bulduklarını kaydetti.

Yatırıma başladıkları dönemde organik tarımın telaffuz dahi edilmediğini, ilk olmanın sıkıntılarını yaşadıklarını dile getiren Balcıoğlu, ürün kalitesinin yanında markalaşma, pazarlama, yöreyle var olabilme ve yörenin özelliklerini ön plana çıkarabilmeyle ilgili yoğun çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Bölgeyle uyumlu "domat, Gemlik, Ayvalık ve erkence" türlerinde organik olarak üretim yaptıklarını, sıktıkları yağlarla uluslararası değerlendirmelere katıldıklarını anlatan Balcıoğlu "Bu alanda dünyanın en prestijli yarışmalarından biri görülen İtalya'daki BIOL'de bu yıl gümüş ödüle layık görüldük. Bu da bize, yaptığımız işin doğru olduğunu gösteriyor. Organik tarım, bilgi, tecrübe ve yoğun emek isteyen bir dal. Tarladan sofraya serüveni içinde bizzat yer almak, bunun da doğruluğunu bu yarışmalarla ispatlamak, bizi memnun etti."

Urla'nın potansiyelinin dünyada iyi anlatılması için zeytinyağının önemli bir araç olduğuna dikkati çeken Balcıoğlu, gastronomi turizminde gelecek gördüklerini kaydetti. İhracat gibi özel bir hedeflerinin olmadığını, ürünün üretildiği yerde tüketilmesi gerektiğini düşündüklerini ifade eden Balcıoğlu, "Bu toprağın verdiği nimetleri gastronomi turizminde de değerlendirmek istiyoruz. Turlara başladık. Özellikle dünyada sadece bölgemizde yetişen ve halk arasında hurma zeytini adı verilen dalında olgunlaşan zeytin çeşidini ön plana çıkararak bir tanıtım planlıyoruz" diye konuştu.

Hobi olarak görenlere uyarı

Pelin Omuroğlu Balcıoğlu, kurdukları bahçeler ve tesisin şehir yaşamından kurtulmaya çalışan insanlar tarafından beğeniyle karşılandığını, benzerini yapmak isteyenlerin çoğunlukta olduğunu ancak onlara çeşitli uyarılarda bulunduklarını da belirterek, şöyle konuştu: "Tabii ki herkesin böyle bir yaşantıyla buluşmaya hakkı var ama profesyonel olarak bunu düşünenler en az bir yıl bir çiftlikte tecrübe yaşamalı. Çok başarısızlık öyküsüyle karşılaşıyoruz. Dışarıdan görüldüğü kadar romantik bir hayat değil, adanmışlık gerektiren bir sektör. Toprak haftanın 7 gününü alır, bayram seyran dinlemez. Kayıplarınız çok yüksek olabilir. Üretim içerisinde 24 saat çok kritik olabilir. Gönül vermiş, hobi anlamında yapmak isteyenler, hayatlarını devam ettirebilecek birikimleri varsa sıkıntı yok. Eğer profesyonel olarak işlerini devam ettirmek istiyorlarsa finansal analizlerini çok iyi kurmaları lazım."

AA