LONDRA'YA ORGANİK ÜRÜN İHRAC EDİYOR

KAS 27   2015   Yazar Deniz YILDIRIM
Baki Görgün, 2005 yılında Londra’ya geldi. Meslek Yüksek Okulu’nda turizm okudu ancak hiçbir zaman bu sektörde çalışmadı. Londra’ya geldiği günden beri yiyecek sektörünün çeşitli alanlarında çalıştı. Son 3.5 yıldır kendi yaşam biçimine de uyduğu için Londra’da bulunan Türk marketlerine organik ürünler tedarik ediyor. Başarılı genç girişimci organik ürün pazarını anlattı:

“2005 yılında yeni bir hayata başlamak için İngiltere’ye geldim. Türkiye’de Adana Ceyhan’da çiftçilikle uğraşıyordum. Turizm Yüksek Okulu’ndan mezunum. Turizm sektöründe çalışmak istemedim. Yer fıstığı, patates ve pamuk ekip biçiyorduk. İlk geldiğimi yıllar kebapta dükkanlarında, Holland Bazaar, Özdiller gibi büyük toptancılarda çalıştım. Herkesin geçtiği dönemlerden geçtik. Sonra kendi işimi kurdum.

Goodness Foods ile tanıştım. Goodness Foods’un ürünlerinin Londra’da satış acentalığını aldım. Goodness Foods İngiliz bir şirket. Bu tarz organik ürün satan firmalar genelde 1-2 ayda bir güncellenen kataloglarını yada online web site adreslerini müşterilerine yollarlar. Müşteriler bu kataloglardan, web sitelerinden siparişini verir. Firma siparişi o işyerine gönderir.Ben Goodness Foods’un satış temsilciliğini yapmaya başladıktan sonra bu satış tarzı değişti. Düzenli olarak müşteri ziyaretleri yapıyoruz. Müşterinin ihtiyacına göre siparişleri alıyoruz. Ürünleri hızlı satabiliyorsa haftalık, yavaş satıyorsa iki haftada bir ziyaret ediyoruz. 350-400 markete organik ürün tedarik ediyorum.

DOĞAYA ZARAR VERMEDEN ÜRETİLEN ÜRÜNLER

Türk marketleri organik ürünler satıyordu ancak ben organik ürün satmaya başladıktan sonra bu pazar daha fazla gelişti. Organik ürünleri her milletten insan tüketiyor. Genelde dünyaya idealist bakan, çevreci, okuma-yazma oranı yüksek, sağlıklı beslenmek isteyen kişiler organik ürünleri tüketiyor. Çünkü bu ürünler aynı zamanda doğaya zarar vermeden üretilen ürünler.

Her bölgede organik ürünleri satılmıyor. Biz o bölgeleri tanıyoruz ve belirliyoruz. O bölgedeki yaşam tarzlarından organik etiketli ürünlerin satılıp satılmayacağını biliyoruz. Bu konuda marketlere ön bilgi de veriyoruz. Biz bu bilgiyi vermezsek uzun vadeli o marketin ayakta kalması zor, bizimde ona ürün tedarik etmemiz imkansız. Dolayısıyla organik ürünlerle ilgili bölgeye özgü marketleri destekleyici bilgiler aktarıyoruz. Bazen “hayır o ürün senin marketinde gitmez” dediğimiz oluyor. 6000 ÇEŞİT ORGANİK ÜRÜNÜMÜZ VAR Londra’daki Türk marketleri genelde cash&carry’lerden su ve gazlı içecekler gibi hızlı giden ürünleri alıp satıyorlar. Bizim ürünlerimiz ise bu tür cash&carry’lerde olmayan ürünler. Ortak ürünlerimiz var ama çoğu ürünümüz cash&carry’lerde bulunmaz. Bizim sattığımız yaklaşık 6000 çeşit ürün var. Bunlar arasında dairy-free dediğimiz alternatif sütler, glütensiz ürünler gibi bir çok alternatif sağlıklı ürünler bulunuyor. Gluten buğdayın içinde olan bir madde. Gluten çölyak hastalarında sindirim sorunu yaratıyor. Ölümcül bile olabiliyor. Glutene alerjisi olan birçok insan var. Bu yüzden buğdaydan değilde mısır unundan, kara arpadan, pirinçten alternatif ürünler üretiliyor. Bunlara glütensiz ürün deniyor. Biz örneğin mısır unundan üretilen makarna satıyoruz. Tadı farklı ama sindirim sistemini rahatsız etmiyor. Organik ürün satın alan kişilerin yaşam tarzı, kültürü bu. Hayata bakış açıları ve beslenme biçimleri organik ürün pazarını oluşturuyor. ORANGUTANLARIN YAŞAM ALANINI BİLE DÜŞÜNEN BİR KİTLE Örneğin düşünülenin aksine zengin bölgelerde yeme alışkanlıklarını değiştirmek çok zor. Bizim organik sürme çikolatımızı zengin bölgelerde satamıyoruz, tadını beğenmiyorlar. Nutella şeker oranı çok yüksek ve sağlıklız olduğu halde Nutella yemeye devam ediyorlar. Fıstık ezmesi satıyoruz. İçinde palmiye yağı (palm oil) yok. Çünkü palmiye yağının elde edilmesi için ağaçların kesilmesi lazım. O ağaçların kesilmesi orangutanların yaşam alanını daraltmak anlamına geliyor. Bizim müşteri kitlemiz orangutanların da yaşam alanını düşündüğü için, içinde palm oil olmayan organik ürünleri tercih ediyor.  Bizim kullandığımız poşetler doğada 150 yıl yok olmayan ve çevreye zarar veren naylon poşetlerden değil. Bizim kullandığımız poşetler doğada 5-6 ayda çözünüp yok oluyor.

YENİ MARKETLERE SATACAK ÜRÜNÜ TEDARİK EDİYORUZ

Yeni market açan birisi geldiğinde hangi ürünlerin o çevrede satılacağını market sahibine anlatıyoruz. Kendisi bizim verdiğimiz öğütü almak zorunda değil. İstediği ürünü sipariş edebilir. Ancak organik ürün pazarını bilmiyorsa ve bu tarz ürün daha önce satmamışsa 2 yıl boyunca ürün deneyip, satılacak ürünleri bulmaya çalışarak hem zaman hem para kaybedebiliyor. Bizimle çalışacak marketlerin böyle bir sorunu yok.”