“Tavşanböbreği zeytini”, “helvacıkara üzümü”, “sarımeriç inciri”, “alaçam kara üzümü”, “çayrek armudu”, “lop incir”, “sulucayrak armudu” ve daha neler neler… Türkiye çapında bir araştırma yapılması halinde ortaya çıkacak rakamın çok daha yüksek olacağı kesin.
Projenin İlginç Hikayesi
Yaklaşık 10 yıl önce başlayan projenin hikâyesi de ilginç. Çok uzun yıllardır Türk mutfak tarihini araştıran Mary Işın'ın kaynaklarda çok sayıda bilinmeyen meyve adı ile karşılaşması ile başlamış aslında her şey. Evliya Çelebi'nin Malatya'nın 40 çeşit armudundan, Kilis'in 80 çeşit üzümünden bahsetmesi ve bunun gibi bir sürü bilgi ilgisini çekmiş Işın'ın. Bu şekilde merakı artan İngiliz kadın Bodrum'da yaşayan kızı Esin Işın'ı da dahil etmiş sürece. Esin Işın köyleri gezerken karşılaştığı meyve çeşitliliği karşısında büyülenince etnobotanik uzmanı Füsun Ertuğ'dan destek istemişler. Birbirine çok yakın çeşitleri ayırmakta zorlandıklarında ise ekibe Prof. Dr. Neş'e Bilgin dahil olmuş. Son olarak da dilbilimci Elizabeth Tüzün dahil olmuş projeye. Proje sonunda sadece Muğla'da üzümde 74, bademde 55, incirde 98, armutta 116 ayrı çeşit buldular. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Turkish Cultural Foundation'dan aldıkları destekle buralara kadar gelebilen ekibin en büyük istekleri projenin tüm Türkiye'ye yayılması ve kurumsallaşması.